Liseli Esranın Bakireliğini Dağ Evinde Bozdum

Liseli Bakire Esra’yı çatır çatır siktim!Merhabalar, adım Ali. 18 yaşındayım. 1.85 boyunda, 63 kiloda gayet yakışıklı bir gencim. Daha evvel hemen hemen çıktığım tam kız dostlarımı siktim ama bu anlatacağım vakadaki kadar kısa zaman içinde değildi. Neyse hadiseyi anlatayım.
Hergün olduğu gibi sabah saat 07:00’de işime gitmek için konuttan çıktım. Tramvaya bindim ve boş bulduğum bir yere oturdum. Daha inmem gereken durağa çok vardı ve ben de telefonumdan müzik dinliyordum. Tramvay durakta durdu ve yalnızca iki şahıs bindi. Birisi gayet olağan giyinen, benim yaşlarımda hoş bir kızdı.
Kızı tepeden tırnağa süzdüm tabi. Kız benim oturduğum yere doğru yürümeye başladı. Benim ayağımın biri azıcık dışarda olduğu için ayağıma öğrenerek yada öğrenmeyerek bastı ve özür dileyerek arkamdaki koltuğa oturdu. Benden kezlerce özür diliyordu. Ben de fırsat bu fırsat diyerek arkaya dönüp “Özür dilemene gerek yok. Ehemmiyetli değil.” dedim ve tekerrür önüme döndüm.
Aradan bir dakika geçti yada geçmedi bana bir kağıt mendil verdi ve pabucumu silmemi istedi. Aldım kağıt mendili ve ne göreyim? Kız bana telefon numarasını yazmış, altına da adını: Esra! Benimle tanışmak istiyordu. Yanıma oturmasını ve yol süresince konuşmak istediğimi söyledim. Esra oturduğu yerden kalktı ve yanıma oturdu. Havadan sudan konuşmaya başladık, ne iş yapıyorsun, okuyormusun gibi sualler sordum. Esra “Lise 3’te okuduğunu ve devam etmek istediğini.” söyledi. Benim inmem gerektiğini, onu akşam arayacağımı söyledim ve indim.
O gün akşamı güç ettim. Eve geldim, yemek yedim ve hemen telefona sarıldım, Esrayı aradım. Telefonu açtı ve başladık konuşmaya. İki saattir konuşuyorduk. Esraya ‘Bir sevgilisinin olup olmadığını’ sordum, o da ‘Sevgilisinin olmadığını’ söyledi. Ben de hemen ‘Benimle çıkmak isteyip istemediğini’ sordum. Esra “Bu suali hiç sormıycaksın sandım. Evet seninle çıkmak istiyorum. Zati ayağına o surattan bastım.” dedi. Neşeden sanki uçmuştum.
Aradan üç gün geçmişti, buluştuk ve sinemaya gittik. Film başlar başlamaz benim usuma iblisçe fikirler geldi, acaba Esrayı öpebilirmiyim gibi. Elimi omuzuna, saçlarına, ensesine atmaya başladım. Esranın soluk alış verişi değişmişti sanki. Tek bir hücumla kızın dudaklarına yapıştım ve çılgınlar gibi öpmeye, dudaklarını emmeye başladım. Fazla geçmeden o da cevap vermeye, beni öpmeye başladı.
Artık rahattım, elimi o taş gibi ve her biri kafam kadar büyük olan memelerine attım ve okşamaya başladım. Öteki elimle de onun elini yakalayıp benim yarrağın üstüne koydum, o da cevap verdi ve sinemanın en arka koltuklarında sevişmeye başladık. Derken film araya girdi ve Esra “WC’ye gitmem gerekli, sayende külodum perişan vaziyette.” dedi ve bana tebessümdü. Filmin ikinci yarısı süresince de seviştik. Film bitince Esra “Eve gitmem gerekli, senden hoşlanıyorum birtanem, kendine iyi bak.” dedi, öptü ve gitti.
Akşam olunca konutta iblisçe fikirler beni yeniden rahat vazgeçmiyordu, ne yapıp ne edip Esrayı sikmeliyim diye düşünmeye ve tasarılar yapmaya başladım. Gece saat 01:00 etrafıydı, telefonum çaldı, arayan Esraydı. Telefonu açar açmaz, Esra “Bana bugün ne yaptın sen? Seni vazgeçtiğimden beri boşalıyorum. Seni hınzır.” dedi. Ben de hemen “Bebeğim, babam yatmış, otomobille dolaşıyorum ve çok bunaldım. Seni de alıp azıcık kafa dağıtalım mı? Ne dersin?” dedim. Esra da “Aşkım nasıl çıkarım? Bu saatte izin alamam ki.” demesi üzerine, dalgacı bir sesle “Ben de izin al demiyorum ki zati birtanem, suskunca çık gel.” dedim.
Anlaştık ve yarım saat sonra otomobille konutlarının köşesindeki sokağın ucundaydım. Araba da 1975 model bakımlı bir Hacı Murat